Yazan: Sedar Ertaş /
Vajinismus rahatsızlığından dolayı cinsel terapi seanslarına gelen çifte “sorunun ne olduğunu” sorduğumda, genelde;
“karı-koca olamadık”
“o işi yapamadık”
“sevişiyoruz ama birleşme olmuyor” gibi cevaplar alırım.
Seansta kadına sorunun nedenini sorduğumda ise “sanki vajinamda bir et var, kapatıyor” ya da “sanki bir duvar var geçemiyoruz” gibi cevaplar gelir.
Peki bu tür sıkıntılara yol açan Vajinismus rahatsızlığı nedir?
Vajinismus, birleşme denendiğinde vajinanın dış üçte birlik kısmında bulunan kasların istemsiz, istemeden kasılması olarak tarif edilebilir. Bu istemsiz kasılmalara bacakların kapanması, korku, giriş olmayacağı düşüncesi ve bedenin hemen her yerinde kasılma eşlik eder.
Vajinismus neden ortaya çıkar?
Cinsel eğitimsizlik, kadınların kendi cinsel organlarını tanımamaları, cinselliğin yasak ve bastırılmış olması, bekaret kavramına verilen abartılı önem, yanlış inançlar ve aile yapısı gibi pek çok faktör bu rahatsızlığın oluşmasına sebep olur. Şimdi bu başlıklardan bazılarını biraz daha inceleyelim:
Cinsellikle ilgili yanlış bilgi ve inançların vajinismusun ortaya çıkmasında etkili olduğunu bilinmektedir. Bu yanlış bilgi ve inançların oluşmasında küçüklükte ya da sonrasında duyulan korkutucu hikayelerin etkili olabileceği düşünülmektedir. Örneğin bir çalışmada vajinismusu olan kadınların % 75’inin koitus (cinsel birleşme) sırasında çok fazla acı duyacaklarından korktukları belirlenmiştir. Ayrıca vajinismuslu kadınların bazılarının, bedenlerinin fiziksel olarak farklı olduğuna inandıkları, kendi cinsel organlarından utandıkları,beğenmedikleri ve hatta anormal sandıkları söylenebilir.
Vajinismusu olan kadınlarda acı korkusu, hamilelik korkusu ve vajinanın çok küçük veya penisin çok büyük olduğu inancından dolayı, penisi içine alamayacağı düşüncesinin yanı sıra “ cinsel ilişki pis birşeydir” düşüncesi de görülebilir.
Vajinismusun sorununun ortaya çıkmasında önemli olabilecek bir diğer unsur ise anne-baba- kız arasındaki aile ilişkileridir. Bazı araştırmacılar vajinismusu olan kadınların çok katı bir disiplin içinde büyümüş olabileceğini, bu ailelerde kuralları babaların koyduğunu, annenin de bu kurallara uymak için elinden geleni yaptığını söylemektedir.
Vajinismus genellikle ilk cinsel birleşme denediği andan itibaren ortaya çıkar. Bu sorunla terapiye gelen çift bunun sadece kendilerinin başına geldiğini sanır, oysaki ülkemizde Vajinismus oldukça yaygın bir sorundur. Vajinismusun kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olduğu söylenebilir. Ülkemizde batı ülkelerinden çok daha sık görüldüğü bilinmektedir. Hatta bazı kaynaklara göre ülkemizde cinsel tedavi için terapiye başvuran her iki kadından birinin,yani % 50 sinin vajinismus olduğu belirtilmiştir.
Çift genelde sorunun kendiliğinden geçmesini bekler. Düzelmediğini görünce ilk başvurdukları kişi kadın hastalıkları uzmanı olur, oysaki bu kadınların jinekolojik muayenesi zor ve bazen imkansızdır. Çünkü kadın o kadar çok korkar ve kasılma yaşar ki muayene gerçekleşemez.
Ülkemizde vajinismusu olan ve olmayan kadınları karşılaştıran bir araştırmada şu sonuçlar çıkmıştır: vajinismusu olan kadınların çoğunun cinsellikten aldıkları zevkin düşük olduğu, bu kadınların diğer kadınlara göre daha az sıklıkta cinsel ilişkide bulunduğu.
Birlikteliği süren çiftlerde cinsel birleşme denemeleri zamanla azalır, birleşme olmaksızın cinsellik sürer ancak cinsel ilişkiden ve ilişki sırasında dokunmaktan da zamanla kaçındıkları söylenebilir. Cinsel doyumun bu nedenlerle azalması kaçınılmazdır ve eğer vajinismusu olan kadın ve erkek arasında cinsel ilişkileri hakkında konuşmakla ilgili bir iletişim sorunu yaşamıyorsa tedaviye gelmek için anlaşırlar. Çözüm arayışının genellikle evliliklerinin ilk yıllarında başladığı ancak bazı kişilerde tedavi başvurusunun yıllar sonraya ertelenebildiği de görülmüştür. Bu çiftlerde çocuk sahibi olma isteği ya da çevrenin yaptığı baskı da tedav için gelmelerinde etkili olabilmektedir. Vajinismusu olan çifterde boşanma oranının da oldukça yüksek olduğu belirtilmektedir.
Bazı Vajinismus sorunu yaşayan kadınların ise Hymen (kızlık zarı) operasyonu ya da vajinanın lokal anestezik uygulamaları ile tedavi olmaya çalıştıklarını üzülerek duymaktayız. Ancak bunlar Vajinismus tedavisinde etkili olmadığı gibi bir sonraki tedavi girişimi için zorlaştırıcı olmaktadırlar.
Ayrıca alkol, psikiyatristin önerisi dışında kullanılan ilaçlar veya jel kullanımı da ortaya çıkan istemsiz kasılmalar ve kaygının ortadan kalkmasını sağlamaz.
Vajinismus tedavisi olarak yapıldığını duyduğumuz bir başka yanlış uygulama ise bu sorunu “tek seansta” çözme önerisidir. Bu amaçla ağrı kesiciler, kayganlaştırıcılar,sakinleştirici-uyku getirici ilaçlar ve lokal anestezik maddeler bir arada kullanılmaya çalışıldığı duyulmaktadır. Bu yöntemler de etkisizdir, çünkü yukarda vajinismusun ortaya çıkmasında etkili olan nedenler sıralandığında görüldüğü üzere vajinismuslu kadının “bedeninde bir bozukluk olduğu” yanlış inancını güçlendirmektedir. Ayrıca bu yöntemlerle uygulanan bazı yöntemler etik de değildir.
Bu sorunun çiftin ilişkisine şu şekilde yansıyabilir; kadın kendini yetersiz ve kadınlığını eksik olarak değerlendirebilir, suçluluk duyar. Erkek ise eşinin kendisini istemediğini ve reddedildiğini düşünebilir ve bu nedenle öfkeli ve kırgın olabilir. Hatta bazı erkekler eşinin bekareti karşısında şüphe duyduklarını bile söyler. Ayrıca erkek yetersizlik hissederek sertleşme güçlüğü yaşayabilir. Yine erkeklerde cinsel isteksizlik ve uyarılma güçlükleri görülebilir. Hem kadın hem de erkekte depresyon da ortaya çıkabilir.
Vajinismus tedavisi olan bir rahatsızlıktır. Tedavinin başında, rahatsızlığın ortaya çıkmasına ve sürmesine neden olan faktörleri anlamaya çalışırız. Tüm Vajinismus tedavisi seansları süresince, hem kadın hem de erkekle çalışılır; çünkü sorun sadece kadının ya da sadece erkeğin sorunu değil çiftin sorunudur.
Tedavi süresince cinsel organların yapısı, fizyolojisi ile özellikle vajinanın ya da Vajinismusun yapısı hakkında bilgi vermek çok önemlidir.
Tedavide izlenecek adımlar ve süresi hakkında bilgi vererek tedavi sürecine başlanır.
Çiftin etkin katılımı ve iyi eğitimli bir cinsel terapistin işbirliğiyle, Vajinismus tedavisi çok büyük oranda yüz güldüren sonuçlar vermektedir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Cinsel Yaşam ve Sorunları ( Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği-CETAD )
Cinsel İşlev Bozuklukları Monograf Serisi 1: Cinsel Sorunlara Genel Yaklaşım
Cinsel İşlev Bozuklukları Monograf Serisi 3: Kadınlarda Cinsel İşlev Bozuklukları
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği –CETAD- Eğitim Notları (2007-2008, İstanbul
Vajinismus rahatsızlığından dolayı cinsel terapi seanslarına gelen çifte “sorunun ne olduğunu” sorduğumda, genelde;
“karı-koca olamadık”
“o işi yapamadık”
“sevişiyoruz ama birleşme olmuyor” gibi cevaplar alırım.
Seansta kadına sorunun nedenini sorduğumda ise “sanki vajinamda bir et var, kapatıyor” ya da “sanki bir duvar var geçemiyoruz” gibi cevaplar gelir.
Peki bu tür sıkıntılara yol açan Vajinismus rahatsızlığı nedir?
Vajinismus, birleşme denendiğinde vajinanın dış üçte birlik kısmında bulunan kasların istemsiz, istemeden kasılması olarak tarif edilebilir. Bu istemsiz kasılmalara bacakların kapanması, korku, giriş olmayacağı düşüncesi ve bedenin hemen her yerinde kasılma eşlik eder.
Vajinismus neden ortaya çıkar?
Cinsel eğitimsizlik, kadınların kendi cinsel organlarını tanımamaları, cinselliğin yasak ve bastırılmış olması, bekaret kavramına verilen abartılı önem, yanlış inançlar ve aile yapısı gibi pek çok faktör bu rahatsızlığın oluşmasına sebep olur. Şimdi bu başlıklardan bazılarını biraz daha inceleyelim:
Cinsellikle ilgili yanlış bilgi ve inançların vajinismusun ortaya çıkmasında etkili olduğunu bilinmektedir. Bu yanlış bilgi ve inançların oluşmasında küçüklükte ya da sonrasında duyulan korkutucu hikayelerin etkili olabileceği düşünülmektedir. Örneğin bir çalışmada vajinismusu olan kadınların % 75’inin koitus (cinsel birleşme) sırasında çok fazla acı duyacaklarından korktukları belirlenmiştir. Ayrıca vajinismuslu kadınların bazılarının, bedenlerinin fiziksel olarak farklı olduğuna inandıkları, kendi cinsel organlarından utandıkları,beğenmedikleri ve hatta anormal sandıkları söylenebilir.
Vajinismusu olan kadınlarda acı korkusu, hamilelik korkusu ve vajinanın çok küçük veya penisin çok büyük olduğu inancından dolayı, penisi içine alamayacağı düşüncesinin yanı sıra “ cinsel ilişki pis birşeydir” düşüncesi de görülebilir.
Vajinismusun sorununun ortaya çıkmasında önemli olabilecek bir diğer unsur ise anne-baba- kız arasındaki aile ilişkileridir. Bazı araştırmacılar vajinismusu olan kadınların çok katı bir disiplin içinde büyümüş olabileceğini, bu ailelerde kuralları babaların koyduğunu, annenin de bu kurallara uymak için elinden geleni yaptığını söylemektedir.
Vajinismus genellikle ilk cinsel birleşme denediği andan itibaren ortaya çıkar. Bu sorunla terapiye gelen çift bunun sadece kendilerinin başına geldiğini sanır, oysaki ülkemizde Vajinismus oldukça yaygın bir sorundur. Vajinismusun kadınlarda en sık görülen cinsel işlev bozukluğu olduğu söylenebilir. Ülkemizde batı ülkelerinden çok daha sık görüldüğü bilinmektedir. Hatta bazı kaynaklara göre ülkemizde cinsel tedavi için terapiye başvuran her iki kadından birinin,yani % 50 sinin vajinismus olduğu belirtilmiştir.
Çift genelde sorunun kendiliğinden geçmesini bekler. Düzelmediğini görünce ilk başvurdukları kişi kadın hastalıkları uzmanı olur, oysaki bu kadınların jinekolojik muayenesi zor ve bazen imkansızdır. Çünkü kadın o kadar çok korkar ve kasılma yaşar ki muayene gerçekleşemez.
Ülkemizde vajinismusu olan ve olmayan kadınları karşılaştıran bir araştırmada şu sonuçlar çıkmıştır: vajinismusu olan kadınların çoğunun cinsellikten aldıkları zevkin düşük olduğu, bu kadınların diğer kadınlara göre daha az sıklıkta cinsel ilişkide bulunduğu.
Birlikteliği süren çiftlerde cinsel birleşme denemeleri zamanla azalır, birleşme olmaksızın cinsellik sürer ancak cinsel ilişkiden ve ilişki sırasında dokunmaktan da zamanla kaçındıkları söylenebilir. Cinsel doyumun bu nedenlerle azalması kaçınılmazdır ve eğer vajinismusu olan kadın ve erkek arasında cinsel ilişkileri hakkında konuşmakla ilgili bir iletişim sorunu yaşamıyorsa tedaviye gelmek için anlaşırlar. Çözüm arayışının genellikle evliliklerinin ilk yıllarında başladığı ancak bazı kişilerde tedavi başvurusunun yıllar sonraya ertelenebildiği de görülmüştür. Bu çiftlerde çocuk sahibi olma isteği ya da çevrenin yaptığı baskı da tedav için gelmelerinde etkili olabilmektedir. Vajinismusu olan çifterde boşanma oranının da oldukça yüksek olduğu belirtilmektedir.
Bazı Vajinismus sorunu yaşayan kadınların ise Hymen (kızlık zarı) operasyonu ya da vajinanın lokal anestezik uygulamaları ile tedavi olmaya çalıştıklarını üzülerek duymaktayız. Ancak bunlar Vajinismus tedavisinde etkili olmadığı gibi bir sonraki tedavi girişimi için zorlaştırıcı olmaktadırlar.
Ayrıca alkol, psikiyatristin önerisi dışında kullanılan ilaçlar veya jel kullanımı da ortaya çıkan istemsiz kasılmalar ve kaygının ortadan kalkmasını sağlamaz.
Vajinismus tedavisi olarak yapıldığını duyduğumuz bir başka yanlış uygulama ise bu sorunu “tek seansta” çözme önerisidir. Bu amaçla ağrı kesiciler, kayganlaştırıcılar,sakinleştirici-uyku getirici ilaçlar ve lokal anestezik maddeler bir arada kullanılmaya çalışıldığı duyulmaktadır. Bu yöntemler de etkisizdir, çünkü yukarda vajinismusun ortaya çıkmasında etkili olan nedenler sıralandığında görüldüğü üzere vajinismuslu kadının “bedeninde bir bozukluk olduğu” yanlış inancını güçlendirmektedir. Ayrıca bu yöntemlerle uygulanan bazı yöntemler etik de değildir.
Bu sorunun çiftin ilişkisine şu şekilde yansıyabilir; kadın kendini yetersiz ve kadınlığını eksik olarak değerlendirebilir, suçluluk duyar. Erkek ise eşinin kendisini istemediğini ve reddedildiğini düşünebilir ve bu nedenle öfkeli ve kırgın olabilir. Hatta bazı erkekler eşinin bekareti karşısında şüphe duyduklarını bile söyler. Ayrıca erkek yetersizlik hissederek sertleşme güçlüğü yaşayabilir. Yine erkeklerde cinsel isteksizlik ve uyarılma güçlükleri görülebilir. Hem kadın hem de erkekte depresyon da ortaya çıkabilir.
Vajinismus tedavisi olan bir rahatsızlıktır. Tedavinin başında, rahatsızlığın ortaya çıkmasına ve sürmesine neden olan faktörleri anlamaya çalışırız. Tüm Vajinismus tedavisi seansları süresince, hem kadın hem de erkekle çalışılır; çünkü sorun sadece kadının ya da sadece erkeğin sorunu değil çiftin sorunudur.
Tedavi süresince cinsel organların yapısı, fizyolojisi ile özellikle vajinanın ya da Vajinismusun yapısı hakkında bilgi vermek çok önemlidir.
Tedavide izlenecek adımlar ve süresi hakkında bilgi vererek tedavi sürecine başlanır.
Çiftin etkin katılımı ve iyi eğitimli bir cinsel terapistin işbirliğiyle, Vajinismus tedavisi çok büyük oranda yüz güldüren sonuçlar vermektedir.
Yararlanılan Kaynaklar:
Cinsel Yaşam ve Sorunları ( Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği-CETAD )
Cinsel İşlev Bozuklukları Monograf Serisi 1: Cinsel Sorunlara Genel Yaklaşım
Cinsel İşlev Bozuklukları Monograf Serisi 3: Kadınlarda Cinsel İşlev Bozuklukları
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği –CETAD- Eğitim Notları (2007-2008, İstanbul)